Alternatif Eğitim

BBOM’un Alternatif Eğitim Anlayışı

BBOM Derneğinin alternatif eğitim anlayışı çocuğun öğrenme sürecinin öznesi olduğu, çocuk katılımına alan açan, akademik çıktıların yanında toplumsal yaşam becerilerine de odaklanan ve çocuk haklarını gözeten bir yaklaşım sunar. Bu çerçevede BBOM Derneğinin alternatif eğitim anlayışı, dünyada alternatif eğitim olarak adlandırılan Montessori, Waldorf, Reggio Emilia, Demokratik Okullar, Özgür Okullar gibi belirli tarihsel, toplumsal ve kültürel bağlamlarda oluşmuş modellerden çeşitli açılardan beslenmekle beraber bunların hiçbiriyle birebir aynı değildir. BBOM Derneğinin alternatif eğitim yaklaşımı, yerele özgü bir model olma çabası taşır. Bununla beraber BBOM eğitim yaklaşımı temel belli ilkesel hatlar üzerine kurulmaktadır ve bu ilkelerin bir bütünlük içinde uygulanmasını öneren BBOM modeli Türkiye’deki geleneksel eğitim yaklaşımlarından farklılaşmaktadır.

 

Katılımcı Öğrenme Süreci

Eğitimin amacı öğrenmenin gerçekleşmesidir; yani eğitim sürecin merkezinde öğrenme ve dolayısıyla öğrenen vardır. BBOM eğitim yaklaşımı, her çocuğun farklı öğrenme hakkı olduğu düşüncesi üzerine kuruludur. Modelimizin sahip olduğu öğrenen merkezli eğitim anlayışı, çocukların duygu ve düşünce dünyasının, yeteneklerinin ve ilgi alanlarının farklılığını ve bu farklılıkların tanınmasını ve vurgulanmasını temel alır. Bu düşünce, çocuğun tanınmasına yönelik bilinçli bir çaba ve programın her öğesi için (hedefler, içerik, öğretim yöntemleri, öğretim materyalleri, değerlendirme) çocuğa söz hakkı ve seçme hakkı tanıyarak hayat bulur.

 

Barışcıl Öğrenme Ortamı

Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için biri bireysel biri de ilişkisel iki temel ön koşul vardır. Bireysel ön koşul, öğrenin kendini güvende hissetmesidir. Kendini güvende hissetmeyen öğrenenin kendi öğrenme sürecini yürütmesi mümkün değildir. Öğrenme aynı zamanda da ilişkiseldir; öğrenen yalnız değildir, diğer öğrenenlerle beraber bir öğrenme topluluğunun üyesidir. Öğrenmenin ilişkisel ön koşulu öğrenelerin içinde bulundukları topluluğa dair aidiyet hissetmeleridir. Aidiyet duygusunun olmadığı ortamda birbirinden öğrenme, yardımlaşma, işbirliği, eşgüdüm gibi öğrenmeyi sağlayacak temel mekanizmalar kurulamaz. Bu iki ön koşulun gerçekleşebilmesi için barışçıl bir öğrenme ortamına ihtiyaç vardır. Güvenli, huzurlu, özenli, katılımcı ve duyarlı öğrenme iklimleri tüm öğrenme topluluğu için ortak bir aidiyet ve bağlantı zemini sağlamakla kalmaz aynı zamanda çocuklar için sosyal, duygusal ve akademik öğrenme için en uygun ortamı da sağlar. 

 

Sosyal ve Duygusal Öğrenme Vurgusu
Başta üretim ve tüketim olmak üzere ekonomik, sosyal, kültürel, teknolojik alanların hızla değiştiği, su gibi doğal varlıkların ve petrol gibi enerji kaynaklarının giderek tükenmeye başladığı, iklim krizinin artık reddedilemez bir gerçekliğe dönüştüğü, toplumsal refah, barış ve adalet  gibi konularda sorunların giderek arttığı dünyamızın güncel hali bize çok net bir şekilde bugüne kadar hakim olan geleneksel eğitim anlayışında temel bir eksiklik ya da sorun olduğunu söylüyor. Bugüne kadar geleneksel eğitim yaklaşımı akademik bilgi ve becerilere odaklanırken bu bilgi ve becerilerin gelişimini destekleyecek olan sosyal ve duygusal yetkinlikler geliştirme süreçleri ikinci planda tutmuştur. Artık çok net görülmektedir ki sosyal ve duygusal beceriler iyi bir öğrenci, vatandaş ve en temelde de insan olmak için elzem becerilerdir. BBOM Derneğinin önerdiği alternatif eğitim yaklaşımında öğrenenlerin sosyal ve duygusal beceri ve yetkinliklerini arttıracak süreçlere özel önem atfedilir. 

Okul çocuğun en temel yaşam alanlarından biridir ve yaşamını belirlemek her birey gibi çocukların da hakkıdır. Bu yüzden BBOM alternatif eğitim yaklaşımı şu önermeye dayanmaktadır: “Her çocuk kendine özgüdür ve yaşamının bir parçası olan eğitim sürecini şekillendirmeye hakkı vardır.” Bu yüzden BBOM modelini uygulayan okullardaki öğretim programları, her çocuğun farklı öğrenme hakkı olduğu düşüncesi üzerine kuruludur. Bu düşünce, programların her öğesi için (hedefler, içerik, yöntem, değerlendirme) çocuğa söz hakkı ve seçme hakkı tanıyarak hayat bulur. Buna göre:

  • Her çocuğun kendi yaşamını belirleme hakkı vardır.
  • Her çocuk farklıdır ve program bu farklılıklara hitap edebilecek esneklikte olmalıdır.
  • Her çocuğun ihtiyaçları farklıdır ve programın bu ihtiyaçlara cevap verebilmesi gerekir.

 

Okul yaşamdan ayrı bir bileşen değildir ve çocuk eğitim sürecinde yaşadığı dünyanın ve çevrenin gerçeklerinden soyutlanmamalıdır. Bu yüzden bir öğretim programının tek hedefinin bireysel/kişisel gelişim olması yeterli değildir. BBOM modelini uygulayan okullardaki öğretim programları

  • Bir yandan çocukların bireysel ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda gelişimlerini desteklemeyi hedeflerken diğer yandan yaşamın gerçeklerine ve sorunlarına duyarlı bireyler yetiştirmeyi hedefler.

 

Bu bağlamda  BBOM modelini uygulayan okullarda birbiriyle ilişkili bilişsel, duyuşsal ve davranışsal beş alandaki beceri ve yeterliliklere odaklanılır:  

  • Kişisel farkındalık: Kişinin duygularını, düşüncelerini ve davranış üzerindeki etkilerini doğru bir şekilde tanıma yeteneği. Bu, birinin güçlü yönlerini ve sınırlamalarını doğru bir şekilde değerlendirmeyi ve gerçekçi bir temeli olan kendine güvene ve iyimserliğe sahip olmayı da içerir.
  • Öz-yönetim: Bir kişinin duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını farklı durumlarda etkin bir şekilde düzenleme yeteneği. Bu, stresi yönetmeyi, dürtüyü kontrol etmeyi, kendini motive etmeyi ve kişisel ve akademik hedefler koyup bunlara yönelik planlı çalışmayı içerir.
  • Sosyal farkındalık: Farklı kökenlerden insanların bakış açısını görebilme ve onlarla empati kurabilme, davranışların sosyal ve etik normlarını anlamak ve ve aile, okul ve toplumun yapıtaşlarını fark etmeyi içerir. 
  • İlişki becerileri: Farklı bireyler ve gruplarla sağlıklı ve faydalı ilişkiler kurma ve sürdürme yeteneği. Bu, açıkça iletişim kurmayı, aktif olarak dinlemeyi, işbirliğini, uygunsuz sosyal baskıya direnmeyi, çatışmayı yapıcı bir şekilde müzakere etmeyi ve gerektiğinde yardım istemeyi ve sunmayı içerir.
  • Sorumlu karar verme: Kişisel davranışlarında ve sosyal etkileşimlerinde etik standartlar, güvenlik kaygıları, sosyal normlar, kendinin ve başkalarının iyiliği, eylemlerin olası sonuçlarının gerçekçi değerlendirmesi temellerinde yapıcı ve saygılı seçimler yapma yeteneği.

BBOM Modeli’ni uygulayan okullar demokratik yönetim yapısının bir gereği olarak planlanan sınıf çemberlerinde güne başlarken ve gün sonunda çocukların kendi ve birbirleri ile bağlantı kurmalarına, öğrenme süreçlerini tasarlamalarına, değerlendirmelerine ve günlük akışa katılımına alan açılır. 

  • Sınıf Çemberi, sınıftaki tüm bireylerin güne başlarken ve bitirirken düzenli olarak bir araya gelip duygu, ihtiyaç, düşüncelerini paylaştığı, birbiriyle duygusal ve düşünsel bağlantı kurduğu, sınırlarının onu oluşturan toplulukla belirlendiği bir ifade ve öğrenme alanıdır.
  • Sınıf Çemberi, şekil olarak işlevsel bir önem taşır. Arkada kalmadan ya da öne doğru eğilmek zorunda olmadan herkesin birbirinin yüzünü görebilmesini ve bağlantı kurabilmesini kolaylaştırır.
  • Sınıf Çemberi, öncelikle çemberdeki herkesin kendisi ile, birbiri ile ve bulundukları ortam ile bağlantı kurmalarını sağlayacak rutinlere sahiptir ve bunun için gerekli becerilerin desteklenmesine alan açar.
  • Sınıf Çemberi, günlük akışı ve öğrenme sürecini planlamak için çocukların katılımına alan açar.
  • Sınıf Çemberi, sınıf anlaşması, sınıf içi iş bölümü ve anlaşmazlıkların çözümü süreçlerini gündemde tutar ve bu süreçlerin işlemesi için gerekli becerileri deneyimlemeye alan açar.

Hedefler

BBOM Milli Eğitim Bakanlığı öğretim programlarının kazanımlarını temel alır, ancak bu kazanımlara çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına ve toplumsal ihtiyaçlara cevap verecek yeni kazanımlar da ekler.

BBOM çocuklara eşitlik, toplumsal adalet, özgürlük (düşünce, ifade, hareket, seçim), dayanışma, çoğulculuk, toplumsal duyarlılık, toplumsal cinsiyet eşitliği, şiddet karşıtlığı (fiziksel, sözlü, psikolojik), ayrımcılık karşıtlığı (milliyet, ırk, dil, din, cinsiyet, cinsel yönelim, ekonomik, sosyal, fiziksel), ekolojik düşünce, yaratıcılık, üretkenlik, dürüstlük, öz denetimcilik, eleştirellik, farkındalık ve empati değerlerini kazandırmayı hedefler. Bu değerler okulun ortak değerleridir. Her türlü işleyişte bu değerlerin korunması temel alınır. Böylece çocuklar bu değerleri yaşayarak içselleştirebilirler.

Çocukların ilgi ve ihtiyaçlarının ortaya çıkarılması ve bu ilgi ve ihtiyaçlar doğrultusunda eğitim programlarında ve okul yaşamında gerekli düzenlemelerin yapılması okulun asli ödevlerinden birisidir.

Her çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarının ortaya çıkarılması öğretmen rehberliği, sınıf toplantıları ve okul meclisi aracılığıyla sağlanır. Öğretim programlarında bu ilgi ve ihtiyaçlar doğrultusunda gerekli düzenlemeleri yapmak öğretmen-çocuk işbirliği ile gerçekleştirilecek bir süreç olarak tasarlanmıştır.

Özyönetim ile çocukların kendi inisiyatifleriyle, başkalarının yardımıyla ya da yardımı olmaksızın öğrenme gereksinimlerini tanımlaması, öğrenme hedeflerini açık biçimde belirlemesi, öğrenme için gerekli kaynakları saptaması, bu sürece uygun öğrenme stratejilerini seçme ve uygulaması, öğrenme çıktılarının değerlendirilmesi sağlanacaktır.

Çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik olanakların okul içinde yaratılamaması durumunda yakın ve uzak çevrenin kaynaklarından yararlanılacaktır.

Program bu haliyle bir yandan ilköğretim programının hedeflerini gerçekleştirirken diğer yandan çocukların ilgi alanlarına göre kendilerini geliştirebilmelerine olanak sağlayacaktır.

 

İçerik

Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim programında esas olan, kazanımlara ulaşmaktır. Bu kazanımlara ulaşılırken kullanılacak içerikte esneklik tanınmaktadır. Bu çerçevede;

Programın kazanımlarına uygun içerik, olabildiğince yaşam içinden, çocukların bireysel ilgi ve ihtiyaçları değerlendirilerek belirlenecektir.

Çocukların ilgileri doğrultusunda atölyeler oluşturulacak, sanat ve zanaat eğitimi programın unsurlarından birisi olacaktır.

Ders dışı alanlar ve sosyal faaliyetler bütünüyle çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına göre onların da karar sürecinde yer aldıkları bir mekanizma tarafından belirlenecektir.

 

Öğretim Durumları

“Kendim yapabilmem için bana yardım et!”

Öğretim yöntemlerinin seçim ölçütü, konuya ya da gruba uygunluk değil çocuğa uygunluk olacaktır ve bireysel farklılıklar temel alınacaktır. Bu nedenle;

BBOM Okulları öğretmenleri öğretimin bireyselleştirilmesi konusunda uzmanlık sahibi olacaklardır.

Çocuğun aktifliğinin esas olduğu aktif öğrenme yöntemleri kullanılacaktır.

Problem çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştiren yöntemlerin çocuklara tanıtılmasına ve kullanılmasına özen gösterilecektir.

Çocuğun farklı öğrenme hakkının sonucu olarak, çocuk kendisi için en uygun olduğunu düşündüğü yöntemi öğretmeni ile müzakere sonucu belirleyebilecektir.

BBOM eğitim programının gerektirdiği eğitim materyalleri oluşturulacaktır.

 

Değerlendirme

“Yarıştırmak için değil gelişime rehberlik etmek için…”

BBOM eğitim yaklaşımına göre, değerlendirme mekanizmalarında korku ve baskı yaratma yerine, çocuğun kendisindeki coşku ve sevinç ön plana çıkarılmalıdır. Çocuklarda keyif ve sevinç olmaksızın öğrenmenin gerçekleşmesi olanaklı değildir. Yaptığı işte sevinç ve coşkuyu yaşayan çocuklar yanılgıları ve hataları korku duymadan doğru şekilde fark ederler. Bu düşünceyle;

Değerlendirme her bir çocuğun kişisel ve akademik gelişimine rehberlik eden bir süreç olarak ele alınacaktır.

Çocuğun kendi gelişim sürecinin izlenmesinin ve yönlendirilmesinin aracı olarak sonuç değil süreç değerlendirme temel alınacaktır. Öz değerlendirme, akran değerlendirme, portfolyo, gelişim dosyası gibi alternatif değerlendirme teknikleri kullanılacaktır.

Çocuğun kendi eğitimi üzerindeki söz hakkı, değerlendirme teknikleri için de geçerli olacak ve çocuk değerlendirme teknikleri arasından seçim yapabilecektir.

 

BBOM Modeli’nde Özel Eğitim

Anormallik değil farklılık…

BBOM, ilke ve değerleriyle uyumlu olarak, her çocuk için ulaşılabilir olmayı ve her çocuğa ihtiyaç, ilgi ve kapasitesi doğrultusunda en iyi olanakları sunmayı hedefler. BBOM Okulları rekabet ortamını ve elemeci bir yapıyı desteklemek yerine, farklı olanakların denendiği kolektif çalışma biçimlerine olanak yaratacaktır. Bu doğrultuda;

Özel eğitime ihtiyacı olan engelli ve öğrenme güçlüğü olan tüm çocuklar için özel öğretim programları oluşturur, uygun öğretim materyallerini temin eder ya da geliştirir, fiziksel çevreyi engelli çocukları düşünerek tasarlar.

BBOM modeli literatürde öğrenme güçlüğü, hiperaktivite olarak tanımlanan durumları anormallik olarak değil farklılık olarak görür. Bu amaçla BBOM, özel eğitim konusunda tüm okul kadrosunu hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimler ile eğitecektir. Bununla birlikte özel eğitim ihtiyacının niteliğine bağlı olarak özel eğitim uzmanlarını kadrosunda bulunduracaktır.

Özel eğitim alanındaki bilimsel gelişmeleri ve uygulamadaki yenilikleri takip edebilmek ve bunları eğitim programına yansıtabilmek için, ilgili STK’lar ile işbirliği yapmayı hedefler.

 

Karma Yaş Grupları

Büyükler için sorumluluk küçükler için rol model…

BBOM okullarında Milli Eğitim Bakanlığı öğretim programlarına uygun olarak akran eğitimi uygulanacaktır. Bunu destekleyici bir unsur olarak ise, atölye çalışmalarında karma yaş grupları oluşturulacaktır. Karma yaş grupları, farklı yaşlardaki çocukların bir arada eğitim gördüğü gruplardır. Bu gruplar 2-3 farklı birbirine yakın yaşın bir arada bulunduğu gruplar olabileceği gibi, aynı ilgiler doğrultusunda bir araya gelen benzer hazır bulunuşluk düzeyindeki çok daha geniş yaş aralığındaki çocukları da kapsayabilir. Karma yaş grupları aşağıdaki yararlarından dolayı BBOM’da eğitimin bir parçasıdır:

Duygusal Gelişim açısından büyük çocuklarda ağabeylik-ablalık rolleri, küçük çocuklarda güvenli bir ortam ve özsaygı;

Sosyal Gelişim açısından büyük çocuklarda rol model ve sosyal sorumluluk, küçük çocuklarda aile modeli;

Bilişsel Gelişim açısından ise çocuklarda öğretirken öğrenme, yaşadıkları zorluklara aşinalık, daha basit açıklamalar ve gözlem yoluyla öğrenmeyi geliştirir.

 

Okulun Fiziki Koşulları ve Çevrenin Kullanılması

Bina değil öğrenim alanı…

Okulun fiziksel koşulları, eğitimin hedeflerine ulaşmasında önemli bir faktördür. Çocuk merkezli olmayı hedefleyen bir okulda fiziksel koşulların da çocukların bireysel ilgi ve ihtiyaçlarına cevap verebilmesi gerekmektedir. Bu nedenle

BBOM Modeli Mimari İlkeleri bölümünde de görüleceği gibi okulun bahçesi dâhil tüm alanları öğrenme alanları olarak tasarlanacaktır.

Okuldaki öğrenme alanları büyük grup, küçük grup ve bireysel çalışma ihtiyaçlarının hepsini karşılayacak biçimde oluşturulacaktır.

Okulun, öncelikli olarak orada “yaşayan” çocuklar için oluşturulduğu fikrine dayanarak tüm fiziksel yapısı çocuğun hâkimiyet kurarak bağımsızlık kazanacağı biçimde tasarlanacak; tüm donanım da yine bu fikre uygun olarak temin edilecektir.

Çocukların ilgi duyduğu ve öğrenmek istediği her alan için olanaklar yaratılması BBOM eğitim yaklaşımının temel ilkelerinden birisini oluşturacaktır. Bu ilkenin okul sınırları içinde her zaman gerçekleştirilmesinin önündeki zorluklar ise okulun yakın ve uzak çevresinin de öğrenme alanları olarak tasarlanması ve kullanılması ile aşılacaktır. Bu bağlamda;

Okulumuzda eğitim faaliyetleri, aile ve okulun yakın/uzak çevresini (toplumla ilişkileri) de içine alan bir yaklaşımla gerçekleştirilecektir.

Ailelerden ve -özellikle okulun içinde bulunduğu yakın- çevreden, çocukların bireysel ilgi ve ihtiyaçlarına karşılık vermek maksadıyla bilgi, materyal ve mekân kaynakları olarak yararlanılacaktır. Aynı yaklaşımın bir parçası olarak, okul da -mevcut imkânları dâhilinde- yakın çevrenin ihtiyaçlarına hizmet etmeyi hedefler.